6 Şubat 2008 Çarşamba

Bilgeligin ve Sanatin Simgesi Babam

Babamla duygusal olarak, birbirimize cok benzedigimizi dusunuyorum. Duygusal tum ozelliklerimi babamdan, fiziksel olanlariysa annemden almisim sanirim. Bu yuzden babam beni en iyi anlayan insanlarin basinda gelir. Onun destegini gorunmez bir el gibi omuzumda hissettim yillar boyunca... Cunku babam, cok kucuk yasimdan itibaren aldigim kararlara hic bir zaman mudehale etmedi, onunla uzun uzadiya tartistigimizi yada beni bir secime zorladigini hatirlamiyorum. Bana cok guvendigini her zaman hissettirir, en dogrusunu kendim sececegim konusunda beni yureklendirir. Az ve oz konusur babam. Soyledigi her cumle benim yol gostericimdir.

Babam, kendisine ozgu motifleri ve teknigi ile cok siradisi bir sanatcidir. Senelerce Bayindirlik ve Iskan Mudurlugunde teknik ressamlik yaptigi icin sanatini istedigi kadar cok icra edememisti ama emekli olduktan sonra harikalar yaratmaya basladi. Gecen sene Burhaniye'de cok eski bir zeytinyagi fabrikasinda duzenlenen sergisi beni inanilmaz gururlandirdi ve sevindirdi. Mekanin otantikligi ile birlikte, iceriye sinmis muthis zeytinyagi kokusu ve duvarlara asilmis birbirinden guzel eserler. Ellerine saglik babacigim...

Beni en cok duygulandiran ise benim lisede yaptigim bir resmi , kendi yaptigi bir tabloya adapte etmis ve sergi alaninin en guzel yerine asmis babam. Baba-kiz olusturdugumuz tablo muhtesem olmus. En kisa surede buraya onun resmini ekleyecegim :)

Ben ilkokula giderken, babam kocaman proje masasinda, (ben kucukken bana cok buyuk geliyordu) projeler cizerdi. Bende kucuk bir sehpa alir onun yaninda hayalimdeki evin projelerini cizerdim. Sonra o evin maketini yapmistim. Cok iyi hatirliyorum, girisinde kocaman kalp seklinde bir penceresi vardi. Terasinda da yuzme havuzu :) Sanata ve mimariye olan duskunlugum sanirim o donemlerde baslamisti. Babam gibi olmak istiyordum cunku...

Babamin, sporun her dalina karsi yetenegi ve ilgisi vardir. Sanirim en cok yuzmekten keyif alir. Ben yuzmeyi ne zaman ogrendigimi hatirlamiyorum, kendimi bildim bileli yuzuyorum :) Babam, abim ve bana biz cok kucucukken ogretmis yuzmeyi. Yaz tatilimizin her gunu ucumuz (Annem derinde yuzmekten hep korkar ) kiyidan olabildigince uzaklasir, annemin "hadi artik donun" cirpinislarina kikirder, bir sure soguk ve temiz suda yuzmenin keyfine varip, kiyiya geri donerdik. Cok eglenirdik...

Birde babamdan cok kucukken ogrendigim masa tenisi ve tavla var ki onlarida kendimi bildim bileli oynuyorum. Babamla cok cekismeli maclarimiz oluyor tabiki :) Tavlada onu cok nadir yenebilmeme ragmen masa tenisinde en son oynadigimiz bir kac maci yenmistim yanlis hatirlamiyorsam.

Karisik tavla aile gelenegimiz gibidir. Babam, babannem, abim ve ben ailede en cok tavlaya tutkun olanlariz. Muptecil'den baslanir hapis, hepyek ve kapili ile devam eder oyunlar. Hepsi birbirinden cekismeli birbirinden heyecanlidir ama benim icin babamla oynamak her zaman bambaskadir.

Babam western tutkunudur, kitap kurdudur, bulmaca sozlugu yazmis bir bulmaca fanatigidir. Sanirim bunlar onun hic tukenmeyen ogrenme isteginden kaynaklaniyor. Babam sayesinde, klasik romanlarla tanistigimda ilkokuldaydim. Onun sayesinde Dostoevsky , Tolstoy ve John Steinbeck'in bir cok romanini ortaokulda bitirdim. Onun sayesinde Raskolnikov'un bunalimlarina, Prens Nehludov'un tutku ve arzularina yenik dususune sahit oldum, George ve Lennie'nin hayallerini paylastim.

Babami anlatirken, kucukken abimle bizi sinemaya goturdukten sonra yedigimiz sosisli ve yaninda ictigimiz havuc suyundan bahsetmeden kesinlikle gecemem. Babam abimle beni haftasonlari sinemaya gotururdu, sanirim annemin kendine biraz olsun zaman ayirmasiydi amac, ben henuz ilkokula baslamamistim. Gittigimiz hicbir filmi hatirlayamiyorum ama sinemadan sonra yedigimiz sosislileri hic unutamiyorum. Yaninda da koca bir bardak havuc suyu :) Simdi ne zaman bir sosisli yesem yaninda mutlaka havuc suyu icmek istiyorum...

Babam cok guzel menemen ve kuru fasulye yapar. Sabahlari cok leziz tostlar hazirlar, aksamlarida meyve hazirlama gorevi genelde babama duser. Yemek hazirlarkende, cogu zaman kendi uydurdugu sarkilari soyler.

Simdi gecmise baktigimda, gelecegimi sekillendirirken babamdan cok etkilendigimi gorebiliyorum. Babama ve anneme beni ben yaptiklari icin tesekkur etmek istiyorum. Cunku aynaya baktiginda kendini seven, saglikli ve iyi bir birey yetistirmenin ne denli zor oldugunu anlayabiliyorum. Umarim bende birgun sizin kadar basarili olabilirim bu konuda.

Babacim senin hakkinda da daha yazmak istedigim bir cok sey var. Kelimelerle sekillenenler disinda daha bir cok duygu dusunde var kalbimde. Seni cok seviyorum ve seninle gurur duyuyorum. Ayin 24'unde Burhaniye'ye de ugramaya calisacagim.Belki bir tavla atariz, ne dersin :)

3 yorum:

Adsız dedi ki...

merhabalar


sizden bir ricam olacak müptecil nasıl oynanıyor, sizbunu babanız ile oynamışsınız. Ne yakıkki ben tam öğrenmeye başialdığım zaman onu kaybettim.
Bu konuda yardım edsermisinizbana.. çok sevinirim

turhanyengul@yahoo.com

Adsız dedi ki...

bir aile sevgisi baba özelinde olsa bile ancak bukadar güzel ifade edilebilir...
sanıyorum tavla (özellikle karışık tavla.....ve üniversite dediğimiz dörtlü oyun)çok mükemmel.....daha ilerisi var.....
zarsız tavla....
hiçkimsenin...çok şanslısın veya zarın geldi de onun için iyi oynadın ...diyemeyeceği bir tavla.....
zarsız tavla....
sadece düşünceye yönelik......
belki de satrançtan zor........

düşünürsen.....

belki de çok kolay.....


sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

canım arkadaşım seninle gurur duyuyorum. muteşem olmuş yaptıkları .çok beğendim. Rukiye