4 Aralık 2010 Cumartesi
Fakir Baykurt - Irazca'nin Dirligi
Kotu seyler oluyor Karatas Koyunde, karanlik isler donuyor, cimbildak Husnu'nun ici kadar karanlik isler."Kopek derisi post, eski dusman dost olmaz" dedi Irazca Ana ama Kara Bayram dinlemedi. Karatas'in bir tanesi, evin nesesi Kara Efeme, Ahmet'e gozlerini dikmis bu seferde irzikiriklar. Gun yuzu gormemis, yoksul diseyli Irazca Ana yine tum dertlere karsi dimdik duruyor. Goruyorum onu, tarlanin ortasinda, yuzunde tepede yanan gunesin aydinligi, bir elinde orak diger eli belinde; oyle uzun dikiliyor. Gogsu ovuncle dolup bosaliyor. Ama onun siper ettigi gogsu yetecek mi yuvasini korumaya? Bilmiyorum... Yasayip gorecegiz.
Irazca uclemesinin ikinci kitabi Irazca'nin Dirligi. Henuz 3. kitabi okumadim ama simdiden soyleyebilirim ki, Irazca uclemesi benim icin ozel bir yere sahip olacak. Fakir Baykurt kesinlikle, yasayan karakter yaratma ustadi. Anlatimi oylesine canli ve renkli ki. Kitabin harikaligini sizlere nasil anlatabilirim bilemiyorum ama diyebilecegim lutfen Irazca'nin oykusunu Fakir Baykurt'tan dinleyin. Acin kitabi ve Karatas'a bir yolculuk yapin.
"Isler agizlarini gene kus yavrulari gibi acti!"
"Ahmet acikir gelir! Ahmet'imin solucanlari otmege baslamistir simdiye! Cabuk gideyim!.."
"Agami yolladim Yemen eline,
Cifte tabancalar asmis beline,
Ayrilmak olur mu taze geline?
Dongel agam dongel dayanamirem
Uyku agir basmis uyanamirem
Koyun gelir kuzusunun adi yok
Siralanmis kuleklerin sudu yok
Sensiz yasamanin tadi yok
Dongel agam dongel dayanamirem
Irzikiriklara inanamirem"
"Irazca, " Yeryuzunun dostu gunes!" dedi. "Birazdan alip basini gideceksin! Gavur karanliklar dereyi tepeyi doldurup duz edecek! Garipler, kimsesizler arkasiz kalacaklar. Dunya, taniksiz tapiksiz kalacak. Kotuler, hancer pala, zulme cikacak nerelere gideyim?"
"Kara gun kararip kalmaz Irazca! Bulutlar yeryuzunu sonuna kadar golgelemez!"
"Bazi zamanlar boyle olur. Masal gibi gider dunya. Bazi zaman adam gibi adam olur hokumet. Bazi zaman helal sut emmis olur. Bazi zaman tam yerinde bir gun dogar, o gun yoksulun gunudur. Sirti isinir, karni doyar, cani guvenlige kabusur o guzel gunde! Sonradan ibneler, pustlar o guzel gunu kapar o baska! "
"Kirlar ak bir ekin ortusunun altinda yaniyor. Biciyorlar, bukule bukule. Cok yoruluyorlar, ama utkulu bir havasi var yaptiklari isin. Belli belirsiz bir mutluluk veriyor. Sehvet gibi bir tat aliyorlar dolu basaklari demetleyip kucaklamaktan."
"Uzulsek fayda yok kif dedi. " Basa gelen cekilir. Kulup dolusu memur burda; bir suru candarma, onbasi orda; Ankara'da pasalar, umum kumandanlar; hem de oylarimizi alip alip gidenler; bizim basimiza da bu haller geliyor! Ne yapalim! Ya patlayip infilak edecegiz, yada of puf demeden cekecegiz..."
"Gene dunyanin yarisi iyi...diye dusunuyor. Kotulerin yamacina iyileri siralamis Kocaman Pabuclu Allahim!"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder